Bir kelebeğin en önemli organı, besinlere, korunaklara, eşine ve gereksinim duyduğu diğer şeylere ulaşmasını sağlayan kanatlarıdır.
Kelebeğin kanatları çok güçlüdür ve tıpkı yapraklarda olduğu gibi damarlardan oluşan bir ağ ile yapılanarak desteklenmişlerdir. Farklı türlerin, her birinin farklı şekillerde uçmasını sağlayan farklı yapıda kanatları vardır. Büyük kanatlı kelebekler tek kanat çırpışıyla uzun mesafeler uçabilirken, geniş kısa kanatlılar hızlı kanat çırpmalarla küçük sıçramalar şeklinde kısa mesafeler uçarlar.
Uzun ve ince kanatlı kelebekler en uzun mesafe uçabilirken, kısa üçgen biçimli kanatları olan kelebekler zigzaglar çizerek çabuk inişe geçerler. Nasıl hareket ederlerse etsinler kelebekler inanılmaz uçuculardır. Bazıları kışı daha ılıman iklimde geçirmek için 4 800 km`den fazla yol alırlar. Bazı bilim adamları, kelebeklerin yollarını güneşin konumunu pusula gibi kullanarak bulduklarına inanmaktadır. Başka bilim adamları ise, bulutlardan süzülen ışık dalgalarındaki değişimi gözlediklerini düşünmektedirler. Nasıl yaparlarsa yapsınlar, milyonlarca kelebek her yıl kışlamak için daha ılıman bölgelere göç ederler ve yavruları da aynı yolu geri uçarlar.
Antik dönemde Yunanlılar, öldüklerinde ruhlarının bir kelebeğe dönüşerek bedenlerini terk ettiğine inanırlardı. Ruh için kullandıkları sembol, kelebek kanatları olan Psyche isimli genç bir kızdı. Bugün, bizler kelebeklerin çevresel değişimlere son derece duyarlı olduklarını biliyoruz. Yaşam alanları böcek öldürücüler ve diğer insan etkinlikleri sonucu kirletilip daraldıkça, kelebeklerin nesli tükenmeye başlamaktadır. Bazı az bulunan türler şimdiden tükendi bile.