Deniz Baykal Dönsün mü? Dönmesin mi?

   Bu nasıl bir iştir, ortada bir gerçek var. Bu gerçek nasıl yasallaştırılıp, halk üzerinde, nasıl kamuoyu oluşturulup, meşrulaştırılır çalışmaları yapılarak, yaptığı yanlışı kabul ederek, birileri yada birşeyler için kendini liderlikten men eden bir insana, hala, dönsün, dönmesin, dönecek, dönmeyecek, gibi anketler yapilabiliyor.
   Dönsün mü? Dönmesin mi? işte bütün mesele buymuşçasına, Deniz bey’e de sık sorulan soru sanırım, Varmısın Yokmusun? olmaktadır.
  
   Dayı ne der bu işe; “Dönmek yada dönmemek mesele değil yeğen, mesele, döndüğünde sana ne diye çağıracaklarıdır”?
   Dayı’da haklı bence.
   Dayı’ sordu yine soruyu.

Ne diyecekler sizce? Deli Fişek deniz, yada 20 lik yağız delikanlı, kimisi birşey demeyecek, yada pis pis sırıtacak, herkese anlam ve ifadeler yükleyecek.  Vatandaş bulur birşeyler çok üreticiyiz bu konularda.

Ama haklı olan vatandaşımda var. Bulmuş hazır dabul ve tokmağı, çalıp çalıp oynayacak. Verdin madem davulu tokmağı eline, bunada katlanacaksın. İnsanlar aralarına, yüreklerine basmışlar, masum ve mazluma döndürdüler bile deniz bey’i. Belkide bir şiir okur, makus talihi düzelir, oda başbakan olur. Olmaz demeyin olurmu olur, sever benim milletim ezileni. Yükseltir oylarını, sana vuran elleri biz öperiz merak etme der. Vatandaş ne derse desin bir gerçek var,  Deniz bey bir süre gündemi meşgul edecek bizde bunlara hep beraber katlanacağız.

– Sizi seviyorum diyen birine  “Beni sev, ama deniz gibi sevme ama” diyebilecek kapasitede bir toplumumuz var,
– 70 yaşında hala dimdik, adam başbakan olmayı demek hak ediyor baksana olaya,
– Adamda enerji bitmemiş, Kesin devletide yönetir.
– Adamın karısı konuşmuyor, millete ne oluyor.
– Yahu olay 7 yıllık değilmiş, 15 günlükmüş,
yahu adamın şeyinden ne istiyorlar, siyaset ile otel odasının ne alakası var diyenler bile var. Her kafadan bir ses çıkıyor. Tek gerçeği deniz bey, istifa etmekle dile getirdi hiç kimse nedense anlamıyor anlamak istemiyor.

Halkım konusuyor, anketler yapmış, dönsün dönmesin, espirisine heralde bunlar.. Yüz yılın geyiği gibi. İstifa ettim, siz beni aklayın. Tekrar gelip, hükümeti devireyim dergibiler.

Deniz bey, ey halk ben bir b.k yedim, bu yaptığımdan utanıyorum, özür dilerim diyor, işini düzenini kuran ve düzeninin bozulmasını istemeyenler, Deniz tekrar geri gelecek diye tempo tutmuşlar bile, sen konuşma sus, biz halledecez der gibiler.

Öyle, ya; Bu ülkede namuslu olmak da sorun. Namuslu isen, nasılsa sistem dışı kalabiliyorsun. Namus dilde iken, namussuzluk, güçle bertaraf edilebilecek birşey haline gelmiş.

Millet yatak odana bile kamera kuruyor. Deniz bey ne yapsın dimi ama, erkek adam ya.
 
Bırakın Deniz bey, huzur içinde dinlensin, bırakın yaptıklarını kendi kendine muhasebeleştirip, kar zararı çıkarsın.

CHP sanki babasının çiftliği, İstifa etti, yeni başkanıda o belirleyecekmiş, böyle gazete haberlerine inanmayın, hatta bir CHP’li yönetici böyle birşey söylüyorsa, şaka yapiyor gibi bakın yüzüne… Deniz bey, tazminat’da alamayacak. İşsiz de kaldı. Yine de, geçim sıkıntısı çekmez. Millet vekilliği hala duruyor, maaşını alacak. CHP’ye danışman olarak alınırsa, vay halimize… Üzüntüler ve muz kabukları aşkına, hayret verici bir durum.   

13 Mayıs 2010 / DÜZCE
İsmail gül