SU, kendine sırdaş arıyordu
-Önce buluta verdi sırrını.
-Ağır geldi sır buluta.
-Sağanak sağanak döktü suyun tüm sırlarını.
-Sonra göle gitti su.
-Ona anlattı derdini.
-Bu arada bulut suyun sırrını tekrar tekrar yağmur yapıp, dolu yapıp, kar yapıp savurduğu için , zaman zaman taşıyordu
göl ve suyun sırrı iyice açığa çıkıyordu.
-Sonra nehre ulaştı suyun sırrı.
-Nehir aldı suyun sırrını çekti gitti.
-Dereye verdi.
-Dere biraz daha yavaş olsa da nehirden , O da götürdü suyun sırrını bir başka bilinmeze..
-Çağlayanlar, şelaleler,akarsular..
-Hepsi kayboluyordu bir anda.
-Sonra bir gün su takip etti dereyi.
-Dereye, okyanusa kavuşunca farketti su, bütün sırlarının akarsularla, çağlayanlarla,ırmaklarla…
okyanusa taşındığını.
-Karar verdi su. Sırrını okyanusa verecekti.
– Öyle de yaptı zaten.Tüm sırlarını okyanusa verdi.
-Artık suyun sırrını okyanustan başkası bilmiyordu. >
-Ne taştı okyanus, ne bir başkasına taşıdı suyun sırrını, ne de kurudu….
-Geçen karşılaştık suyla.
-Bir bardaktaydı. –
-Suskundu.
-Çok uğraştım konuşturamadım.
-Ben,tam giderken ” Dur !” dedi ..su.
-Durdum!
” Okyanus yürekli dostlar bulmadan sakın konuşma! Taşıyamazlar ,kaldıramazlar senin yükünü,canını
yakarlar,utandırırlar….” dedi.