aşk
Yüreklere şiir, dudaklara mühür
ölümsüzlüğün adıdır aşk
aşk
rüzgara asılmış
deniz kokulu bir gecedir belki
saçlarını tarayan bir deniz kızının
mehtabı öpen bakışlarında.
sahil boylarında sabah olurken
aşk
göğsüne sığındığımız
sımsıcak bir yürektir belki
soluğunu soluğumuza kardığımız
içimize sevgi taşıyan her bahar
gecenin kollarında martılar uyurken
aşk
üç bin üç yüz altmış beş yıl
bir ipek böceği sabrı ile dut yaprağına
gökkuşağı rengi güzelliğinde
sevgi çiçeği dokumaktır.
ve yollara düşüp bir seher vakti
bakire bir sümbül kokusuyla yıkayıp tenini
bir kumru saflığıyla sevdiğine vermektir kalbini.
bir ırmağın nazlı akışında sabahı beklerken
aşk
ay ışığında soyunan
karbeyaz bir kadının tenidir belki
belki bir ceylan yavrusudur yüreğimizde
yaslanıp uykulu gözlerine
öyle nazlı, öyle ürkek
dağ doruklarında gezdiren bakışlarını.
akşamın kollarında düşler kurarken
aşk
yıldızların gökyüzüne gülümsemesidir
altında her gece gelip geçtiğimiz
denizler dalgalanırken
ve kanatlanırken duygular martı uçuşlarında
konup bir tomurcuğun kızıl dudaklarına
gönlünün duasını adamaktır geceye
ılık bir düş vakti
şairler mehtabın gözlerine şiirler okurken
aşk
ölümsüzlüğün adıdır belki
tutkulu yüreklerde..
damardaki kanın
Dudataki tadın
güneşe aya ve gökyüzüne ışıkla yazılan
kalplere hançerle kazılan
yaşamın kaynağı
sonsuzluğun en güzel hikayesidir AŞK