Banka Veya Kredi Kartları Bilişim Suçu

Banka ve Kredi Kartlarının Kötüye Kullanılması suçu TCK 245. maddesinde düzenlenmiştir. Bu konuya dair Yargıtay kararları araştırıldığında bu suçun eski T.C.K. döneminde 525/b.2 maddede yeraldığını görmekteyiz. Bu konuda en önem karar Yargıtay Ceza Genel Kurulu?nun 10.04.2001 tarih ve 2001/76-30 E; 2001/757 K sayılı kararıdır. Buna göre;

?Sanığın haksız olarak ele geçirdiği başkasına ait kart ve şifre ile bankanın ATM makinelerinden para çekilmesi eylemi TCK?nın 525/b.2?deki ?bilgileri otomatik işleme tabi tutan sistemi kullanarak kendisine hukuka aykırı yarar sağlama suçu?nu (bilişim suçu) oluşturur.? denmiştir.

TCK 245. maddesi hazırlanırken gerekçe olarak ?Aslında hırsızlık, dolandırıcılık, güveni kötüye kullanma ve sahtecilik suçlarının ratio legis?lerinin tümünü de içeren bu fiillerin, duraksamaları ve içtihat farklılıklarını önlemek amacıyla, bağımsız suç haline getirilmesi uygun görülmüştür.? şeklindeki anlatımdan yola çıkarak , banka veya kredi kartı yoluyla haksız olarak elde edilmiş olan her türlü çıkarın TCK 245 anlamında değerlendirileceği anlaşılacaktır.

TCK?nın 245. maddesi üç ayrı suçu düzenlemektedir. 245. maddenin ilk fıkrası , başkasına ait bir banka veya kredi kartını, bu kartı elinde bulunduran kimsenin, ne şekilde ele geçirmiş olursa olsun, , kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın kullanarak veya kullandırtarak kendisinin ya da bir başkasının adına çıkar sağlaması suç olarak düzenlenmiştir.

İkinci fıkra, başkalarının kullandığı banka hesaplarına ilişkilendirilmek suretiyle sahte banka veya kredi kartı üretilmesi, satın alınması, satılması, devredilmesi, kabul edilmesini suç olarak düzenlenmiştir. Üçüncü fıkrada, sahte olarak üretilmiş olan kredi kartını kullanarak veya üzerinde sahtecilik yapılan bir kredi kartını kullanarak kendisine veya bir başkasına yarar sağlamaya yönelik eylemi suç olarak düzenlenmiştir.

TCK 245/1. maddede belirtilen suç, başkasının banka veya kredi kartını kullanarak kendisine yarar sağlama olarak tanımlanabilir. Suçun oluşması için, failin kartı nasıl eline geçirdiğinin bir önemi yoktur. Maddede belirtilen her ne surette olursa olsun söylemi, kartın bulunması, çalınmış olması, veya kart sahibinin rızasıyla elde edilmiş olsa da suç oluşacaktır.

Suçun Unsuru :
Başkasına ait banka ve kredi kartı kullanılarak, kendisinin veya başkasının yararına çıkar elde edilmesidir. Kanunda bahsedilen kendisi veya başkasının yararına çıkar elde etmeye örnek verecek olursak, banka veya kredi kartlarının direk olarak alışverişte kullanılması, banka atm lerinden para çekilmesi, kart bilgileri kullanılarak internet üzerinde alışveriş yapılması şeklinde olabilecektir.

Suçun diğer unsuru ise, ?kart sahibinin veya kartın kendisine verilmesi gereken kişinin rızası olmaksızın?kartın üçüncü kişi tarafından kullanılmış olmasıdır.

Bu suç asıl olarak kişilerin malvarlığına karşı işlenmiş bir suçtur. Zira , banka veya kredi kartı izni dışında kullanılan kişinin malvarlığında bir eksilme söz konusu olacaktır.

Suçun Faili :
Başkasına ait banka ve kredi kartı kullanılarak, kendisinin veya başkasının yararına çıkar elde edilmesi suçunu herkes işleyebilir. Fakat suçun değişik şekilleri söz konusu olduğunda, örneğin banka veya kredi kartının kopyalanması halinde, kopyalama için gerekli teknik ekipmana sahip olunması ve bu ekipmanın nasıl kullanılacağının bilinmesi önem taşıyacaktır.

Suçun Mağduru :
Suç dolayısı ile malvarlığında azalma olan kişi suçun mağdurudur. Burada önemli bir konuya dikkat çekmek gerekir. İşlenen suçta Banka veya Kredi kartını veren Kurum suçun mağduru olarak değil, suçtan zarar gören olarak nitelendirilecektir. Maddenin metninde yarar sağlamak ibaresi geçtiğinde failin özel bir kasıtla hareket ettiği düşünülmelidir.

Bu Suçtan Ceza Almayacak Kişiler :
Başkasına ait banka ve kredi kartı kullanılarak, kendisinin veya başkasının yararına çıkar elde edilmesi suçundan ceza almayacak olan kişiler TCK 245/4?te sayılmıştır. Bu suç;

Haklarında ayrılık kararı verilmemiş eşlerden birine, üstsoy veya altsoya veya bu derecedeki kayın hısımlarından birine ya da evlat edinene veya evlatlığa; aynı konutta yaşayan kardeşlerden birine karşı işlenmesi durumunda ilgili akraba hakkında cezaya hükmolunmayacaktır.

Bu durumda kanun hakime takdir yetkisi tanımamıştır.
Yargıç, cezayı vermeyecektir.

Suçu İşleyen Tüzel Kişi İse :

Tck 246. maddesinde ise, tüzel kişilerin sorumluluğu düzenlenmiştir. Buna göre, bilişim suçu faili tüzel kişilikse, tüzel kişiliğe ceza verilmeyecek ancak TCK 20/2 anlamında, tüzel kişilik hakkında bunlara özgü güvenlik tedbirlerine hükmolunacaktır.

Kaynak: Bilisimhukuku.org