Fatma ninenin İstanbul?a ilk gidişiydi. Otobüs İzmit Körfezi kıyısından doğru yol alıyordu. Cam kenarında oturan Fatma nine;
–?Allah Allah? diye hayretle başını salladı.
–?Ne oldu? dedi Mehmet dede.
–?Baksana şu düz yeri bırakmışlarda hep kayaların tepelerine yapmışlar evleri? dedi denizi göstererek. Mehmet dede güldü.
–?Hatun o gördüğün düzlüğün hepsi su? dedi.
Ömrü boyunca bir eğrice deresini, birde ulusu deresini görmüştü büyük su kütlesi olarak Fatma nine. Birde ilkbaharda karların erimesi sonucunda çayırda oluşan su taşkınlarını biliyordu. Bu kadar büyük bir su birikintisi yanılmıştı onu. Aklına yatmamıştı.
–?Uyy elâlemin ne kadarda büyük dereleri var. Bostan sulama dertleri hiç olmaz? diye devam etti konuşmasına. Mehmet dede umursamadı.
Otobüs İstanbul?a yaklaştı. Fatma nine merakla camdan dışarıyı seyrediyordu. Bu sefer gemileri gördü. Uyuklayan Mehmet dedeyi eliyle çekiştirdi.
–?Bak! Suyun üstüne fabrika yapmışlar.?