Amerika’da küçük bir kasabada tenha bir pub.. Hayli çarpıcı bir sarışın bara doğru yaklaşır ve barmene doğru eğilir.. Barmen hemen karşılık verir, o da eğilir barın üzerinden sarışına doğru.. Sarışının hareketleri de, sesi de iç gıcıklayıcıdır.. Elini uzatır, parmaklarını barmenin sakallarinin içine sokarken konuşur: “Buranın yöneticisi sen misin?” Sarışın, barmenin yüzünü iki eli ile okşarken adam yanıt verir: “Pek sayılmam..” Kadın ellerini barmenin sakallarından saçlarına kaydırırken gene kısık sesle fısıldar: “Bana yöneticiyi çağırabilir misin hemen, ona söyleyeceklerim var..” Adamın nefesi kesilir.. “Şu anda çağırmama imkan yok..” Tahrik oldugu artık iyice anlaşılmaktadır.. “Bana söyleyin, ben yardım edebilirim belki..” “Tabii edebilirsin” der, sarışın iyice kısıklaştırdığı sesi ile.. Bu sırada parmaklarını barmenin ağzina uzatmış, adamın onları emmesine de izin vermiştir.. “Tabii yardım edebilirsin hayatım.. Ona de ki, bayanlar tuvaletinde, tuvalet kağıdı kalmamış..”