Günümüzden 4 bin yıl önce, Ortadoğu ve İtalya’nın kuzey kesimlerinde, yanardağ lavlarının
parlak artıklarının cilalanmasıyla, görüntüyü aksettiren ilk aynalar yapıldı. Gümüşleme
yöntemiyle ayna elde etme tekniği ise, 14. yüzyılda Venedik’te geliştirildi. Venedikliler,
bir cam tabakasının arka yüzeyine cıva sürerek, ayna yapmayı başardılar ve o
tarihten sonra bu cam parçası, özellikle kadınların ellerinden düşmez oldu. .
Asıldıkları odanın içinde bulunan her şeyi yansıtan dışbükey aynalar, ilk kez 14. yüzyılda
Almanya’nın Nürnberg kentinde yapıldı.Cam ustaları, üfleme yöntemiyle cam küreler
oluşturduktan sonra, bunları ortadan ikiye bölüyorlar, sonra da iç kısımlarını ince bir cıva
tabakasıyla kaplayarak dışbükey aynayı elde ediyorlardı.Günümüzde ayna yapmak için kullanılan
yöntemin temelleri ise, 1835 yılında, Alman
kimyageri Justus von Liebig tarafından atıldı.Gümüşnitrat, özel bir yöntemle cama tatbikedildiğinde, içindeki gümüş cama yapışıyor
ve böylece son derece net görüntü veren bir ayna elde ediliyordu. Gümüşnitratı cama
sıvanırken ayrıştırmak için, genellikle şeker yada Rochelle tuzu kullanılıyordu.