Londra’nın Doğal Tarih Müzesi’nde yarı erkek yarı dişi bir kelebek dünyaya geldi.
Kelebeğin vücudunun ortasından geçen bir çizgi hayvanın erkek kısmı ve daha renkli olan dişi kısmı arasındaki bölünmeyi oluşturuyor.
Ender yaşanan bu durumun, döllenme döneminde kelebeğin cinsiyetini belirleyen kromozomların ayrılmamasından kaynaklandığı düşünülüyor.
Kelebek, bir aylık ömrünün sonuna geldiğinde, müzenin koleksiyonunun bir parçası olacak.
Jinandromorfizm adı verilen bu durum, doğan kelebeklerin yalnızca yüzde 0.01’inde görülüyor.
Müze görevlisi Luke Brown, ilk kelebek evini 7 yaşındayken inşa etmiş ve bugüne dek 300 bin kelebeğin dünyaya gelmesine tanıklık etmiş.
Bu Brown’un gördüğü üçüncü jinandromorfizm vakası olmuş.
Brown, durumdan yalnızca kelebeğin kanatlarının etkilenmediğini anlatıyor.
Hayvanın vücudu ikiye bölünmüş durumda, hem kadın hem de erkek cinsel organlarına sahip ve hatta antenlerinin uzunluğu bile birbirinden farklı.
Üç buçuk haftalık kelebeği hayattayken görmek için çok zaman kalmadı.
Jinandromorfi ender görülmekle birlikte, kelebeklere özgü bir durum değil ve daha önce çift cinsiyetli yengeç, istakoz, örümcek ve tavuklara rastlandı.
Doğal hayatta daha fazla örneği olması muhtemel bu durum, erkek ve dişileri birbirine benzeyen hayvanlarda daha zor tespit ediliyor.