HIV virüsü kişiye bulaştığı ilk aşamada birçok hastalığa benzer belirtiler ortaya çıkmaktadır.
Kişi bu dönemde AIDS hastalığının belirtilerini göstermemektedir ancak aktif olarak başkalarına virüs bulaştırabilmektedir. Korunmasız cinsel ilişki ile bulaşma gösteren HIV virüsü yine korunmasız ilişkilerle zincirleme olarak birçok insana bulaşabilmektedir.
Virüsle mücadelede en iyi dönemin, enfeksiyonun ilk başladığı zaman olduğu düşünülmektedir. Güçlü, etkinliği kanıtlanmış, iyice test edilmiş kombinasyonlu anti-HIV tedavisini uygulamak da önemlidir. Teşhis veya tedavideki gecikme, virüsün kendisini yenilemesi, mutasyonlar oluşturması, bağışıklık sisteminde yayılması ve CD4 hücrelerine zarar vermesi için virüse fırsat tanımaktadır. Dolayısıyla, erken teşhis ve tedavi, direnç oluşmasını önlemede büyük öneme sahiptir.
Tedavinin amacı, virüsün yeniden oluşmasını önlemektir. Böylece, mutasyon ve direnç geliştirme ihtimali azalmaktadır. Bağışıklık sistemi, hastalığın başlangıç aşamalarında genellikle sağlıklı durumdadır. Bu durum, anti-HIV ilaç tedavisinin daha etkili olmasını sağlamaktadır. Ayrıca, erken tedavi , virüsün, tedaviye dirençli olabilen birçok mutasyon geliştirme olasılığını azaltmaktadır. Bu iki fikir, (etkili ilaç tedavisinin kullanılması ve tedaviye erken başlanması) anti-HIV tedavisiyle ilgili ?sıkı vur, erken vur? olarak ifade edilebilecek popüler ekolün temelini oluşturmaktadır.