?Ben kaybettikçe kazandım çok şeyi
Sense kazandıkça kaybettin her şeyi..?
Ey acılarımın başkenti!
Ey gecelerimin cinneti!
Öyle kolay olmayacak gidişin
Daha ilk adımında sendeleyeceksin
Bir yangın yayılacak parmak uçlarından
Bu şehrin buz tutmuş taş duvarlarına
Göreceksin
Gezdiğin bütün sokaklarda
Düşlerim takılacak ayaklarına
Titreyeceksin
Ey hayallerimin kaçağı!
Ey gönlümün sustalı bıçağı!
İlk darbeyi hatıralar saplayacak sırtına
Bütün şarkılara küseceksin
Sahipsiz mezarlarda bulacaksın ikimizden kalanı
Ve bir duvar gibi çarpacak kimsesizliğin yüzüne
İrkileceksin
Ey yalnızlığımın miladı!
Ey uykularımın celladı!
Önce kendi yalanların hançerleyecek seni
Sonra ?keşke?lerin
Bir kar yangınında buzlar misali çözüleceksin
Gözlerinden kara yağmurlar gibi dökülecek pişmanlığın
Tükeneceksin
Ey çığlıklarımın sireni!
Ey ömrümün kara treni!
Köhne bir istasyonda
Tek kanatlı bir kuş konacak omuzlarına
Kırdığın bir kalbi bırakacak avuçlarına
Şaşıracaksın
İşte bu son durağı olacak kaprislerinin
Delik deşik bir hasretle düşeceksin kaldırımlara
Ellerin bile el vermeyecek sana
Ayakların çoktan çekip gitmiş olacak
Gözlerin en uzak yıldızlara takılacak
Ve yıkılacaksın
Bir sen bir de o taş kalbin
Kalacak sokak ortasında
Kaderinse yaşlı bir çöpçünün yorgun ellerinde
Sızlayacak
Ağlayacaksın
Belki biraz geç olacak ama
İşte o gün
Kimi kaybettiğini anlayacaksın?
Yazar: Ahmet Selçuk İlkan