Kahkaha

Bayıldım

Cool

Kızgın

Mahcup

Öğretici

Şaşkın

Suskun

Tatlı

Üzgün

Süper

Hamileliğe dair efsaneler ve gerçekler

Ana Sayfa » Sağlık » Hamileliğe dair efsaneler ve gerçekler
Hamileliğe dair efsaneler ve gerçekler

Duyduğunuz bazı hikayeler yüzünden endişe ediyor veya korkuyor olabilirsiniz.

Muhtemelen bu hikayelerin, şehir efsanelerinin hangisine inanacağınızı bile bilemiyorsunuz. Mother and Baby Turkiye gerçekle yalanı birbirinden ayırmanıza yardımcı oluyor.

Efsane 1: Bebeğinizi doğum havuzunda dünyaya getirmek tehlikelidir.
Gerçek: Aslında bebeğinizi, bu konuda eğitim almış bir doktor gözetiminde, doğum havuzunda dünyaya getirmek güvenlidir. Ülkemizde de bu konuda yeterli alt yapısı olan hastaneler bulunuyor.

Efsane 2: Doğum yapmadan önce hastanede genital bölgenizdeki tüyler tıraş edilir.
Gerçek: 25 yıl öncesine kadar, genital bölgedeki tüylerin enfeksiyon olasılığını artırdığı düşünülüyorken tıraş standart bir uygulamaydı. Günümüzdeyse, bir enfeksiyon riski bulunuyorsa bölgeye antiseptik bir sprey sıkılabiliyor, ancak bu çok sık olan bir şey değil. Sadece, sezaryen gibi tıbbi nedenlerle -kısmen- tıraş edilirsiniz.

Efsane 3: Normal doğum, sırt üstü yatarak yapılır.
Gerçek: Neden işleri zorlaştırasınız? Yatarak bebeğinizi dışarı doğru itmek, eğimli durduğunuz için daha zordur. Gösterdiğiniz tüm çaba sizi yorar ve doğumun genellikle daha uzun sürmesine neden olur. Sırt üstü yatmak, epizyotomi veya pens yardımıyla doğurma olasılığınızı artırır.

Ayakta durmak daha verimlidir. Bebeğinizin doğru konuma gelmesi ve bebeğin dışarı itilmesi için yer çekiminden yararlanırsınız. Dik durmak için bir sandalyeye oturup arkanıza yaslanabilir, üst üste konmuş yastıklara veya yatağa yaslanabilir, çömelebilir veya partnerinizin boynuna sarılabilirsiniz.

Efsane 4: Partneriniz doğduğu zaman 5 kiloydu, sizin bebeğiniz de tosun gibi olacak.
Gerçek: Hayır, bu işler biraz daha karmaşık; bu durum tamamen bebeğin aldığı kromozom karışımına bağlı. Hamile kalma anında sizden ve babadan gelen kromozomlar, bebeğin ne kadar büyük olacağına karar verir. Bu durumda eğer baba 2.10 boyundaysa ve devasa bir bebek olarak doğduysa, sizse 1.55’lik bir minyonsanız ve ufacık bir bebektiyseniz, işiniz şansa kalmış. Genleri daha güçlü olanın dediği olur.

Efsane 5: Çok fazla egzersiz yapıyorsanız güçlü karın kasları bebeğin dışarı itilmesini zorlaştırır.
Gerçek: Hiç korkmayın! Ne kadar fit olursanız, doğum yapmak o kadar kolay olur. Vücudunuzu çömelme ve iyi doğum pozisyonlarına gelme konusunda geliştirebilirsiniz. Bunun başka avantajları da var: Fit kadınların yaptıkları doğumlar daha kısa sürer ve sonrasında vücutları daha hızlı toparlanır.

Efsane 6: İlk bebeğinizde sezaryen olursanız, tüm bebeklerinizi böyle dünyaya getirmeniz gerekir.
Gerçek: Cerrahi ilerlemeler sezaryen uygulamasını daha güvenli hale getirene ve kesiği kemer hizasının altına alana kadar bu doğruydu.

Eskiden sezaryen kesiği dikeydi ve göbek deliğine kadar çıkıyordu. Bu durumun, göze hoş görünmemesinin yanı sıra, yırtılma riski de bulunuyordu. Bu da kadınların, diğer bebeklerini normal doğumla dünyaya getirmelerine engel oluyordu. Günümüzdeyse kesikler daha küçük, yatay ve bikini çizgisinin altında. Ayrıca normal doğum sırasında yırtılma riski de çok düşük. Bu yüzden, sezaryen olursanız ve olma sebebiniz, bir sonraki gebeliğinizde tekrarlanmıyorsa vajinal bir doğumu deneyebilirsiniz.

Efsane 7: Geçiş aşamasında partnerinize ve odadaki herkese küfredeceksiniz.
Gerçek: Pek de doğru sayılmaz. Yine de bazen doğum odalarındaki ortam biraz gerginleşebiliyor! Geçiş aşaması, ilk aşamanın sonu (rahim boynunun açılması) ve ikinci aşama (bebeği dışarı itmeniz) arasındaki süreçtir.

Kısa süren, ancak yoğun bir aşamadır ve kendinizi çok duygusal, sinirli, zayıf hissedebilirsiniz, mideniz bile bulanabilir. Doğal olarak bunun acısını bir başkasından çıkarmak isteyebilirsiniz, ancak unutmayın ki bu aşama, doğumun bitmesine az kaldığının ve bebeğinizin kısa süre sonra dünyaya geleceğinin habercisidir.

Efsane 8: Küçük kemikleriniz, el ve ayaklarınız olduğu için sezaryen olmak zorundasınız.
Gerçek: Araştırmalara göre bir kadının ayaklarının ve pelvisinin boyları arasında bir bağ bulunmuyor. Yani ayağı 32 numara olanlar rahatlayabilir.

Diğer yandan, ufak tefekseniz ve karnınız aşırı büyüyorsa doktorunuz hamileliğinizin son ayında gözünü üzerinizden ayırmayacaktır. Bebeğin pelvisiniz için fazla büyük olabileceği şüphesi ortaya çıkarsa pelvisinizin boyu pelvimetri denen bir yöntemle incelenir. Bebeğinizin başı ve pelvisinizin doğru olarak ölçülebilmesi için röntgen filmi çektirmeniz istenebilir. Bu işlem hamileliğin bu aşamasında güvenlidir. Ancak ve sadece bu işlemlerden sonra sezaryenin gerekli olup olmadığı sonucuna varılır.

Efsane 9: Çocuk doğurmak televizyondaki gibidir. İki kere inlersiniz ve bebek dışarı çıkar.
Gerçek: Doğum konusundaki eğitiminiz pembe dizilerden geliyorsa, oldukça şaşıracaksınız! Televizyondakinin aksine, bebeğiniz doğduğu zaman çalılıklar arasından sürüklenmiş gibi görüneceksiniz.

Televizyonda gördüklerinizi unutun ve biraz araştırma yapın. Sitemizdeki yazıları, dergileri okuyun ve hamilelik konusunda iyi bir referans kitabı edinin. Ücretsiz düzenlenen hamilelik konulu eğitimlere de katılabilirsiniz. Doğumun nasıl bir şey olduğu konusunda gerçekçi olmak, her duruma karşı hazırlıklı olmak açısından önemlidir. Böylece çocuğunuzun doğumu keyif verir, şok değil!

Efsane 10: Anneniz sizi nasıl doğurduysa, siz de çocuğunuzu öyle doğurursunuz.
Gerçek: Artık herhalde, annenizin sizi nasıl doğurduğu konusundaki her detayı duymaktan bıkmışsınızdır. Ne de olsa bu olay uzun zaman önceydi ve hafızası da eskiden olduğu gibi değil.

Anneniz sizi nasıl doğurduysa, sizin de çocuğunuzu öyle doğuracağınız şeklinde bir düşünce var. Yani erken ya da geç doğduysanız veya hızlı bir doğum olduysa, sizin bebeğinizin de aynı şekilde doğacağı düşünülür. Oysa annenizin zamanından bu yana değişen bazı şeyler var. Öncelikle siz de doktorlar da artık daha bilgili. Günümüzün kadınları da geçmiştekilere kıyasla çok daha sağlıklı (anneniz bunu anlayacak mı bakalım!). Bu nedenle doğum ve doğurmak konusunda siz çok daha avantajlısınız. Kısacası, anneniz zor bir doğum yaptı diye sizin yapacağınız doğum zor olmak zorunda değil.

Efsane 11: Ailede ikizler varsa, sizin de ikizleriniz olması ihtimali yüksek.
Gerçek: Tam olarak doğru değil. Bu ihtimal sadece, ikizler anne tarafındaysa veya sizin ikiziniz varsa yüksektir. Enteresan olan, yaşınız ne kadar yüksekse ikiziniz olma ihtimalinin de o derece yükseliyor olmasıdır. En yüksek risk 35-39 yaşları arasında artan gonadotropin hormonu düzeyi nedeniyle kadınların, yumurtlama zamanında birden fazla yumurta ürettiği zamanlardadır.

Kadınların günümüzde daha geç bebek sahibi olmaları (doğurganlık ilaçlarındaki artışla birlikte), çoklu doğum sayısının arttığı anlamına geliyor. Yani ikizler bekliyorsanız yalnız değilsiniz.

Hamileliğe dair efsaneler ve gerçekler - Yorumlar

YORUMLARINIZI PAYLAŞIN

 

Yapılan Yorumlar

BENZER İÇERİKLERİlginizi çekebilecek diğer içerikler

Suyun 7 harikası

Suyun 7 harikası 25 Haziran 2013

SOSYAL MEDYADA BİZSitemizin sosyal medya hesapları

RASTGELE İÇERİKLER

Web Sohbet Güncellendi Bir Aşka Vuran Güneş Bülent Eczacıbaşı’nın Liderlik Konferansı konuşması İnsan vücuduna faydalı besinler Google bunuda yaptı 0-4 yaş çocuklarda gelişim ve spor Ahlaki çöküş hakkında

FACEBOOK'TA BİZ

Hoşgeldiniz

kelebek.gen.tr – kelebek mirc - Tüm Hakları Saklıdır