Hızlı hızlı giyinmiş şimdi ise ayna karşısına geçip saçlarını tarıyordu. Eline boca ettiği kolonyağını avucunda hızlıca dağıttıktan sonra önce yüzüne kalanını ise saçlarına sürdü. Saçının dik kalan kısımlarını eliyle ovup yatırdıktan sonra tarakla tekrar üzerinden geçti. Daha sonra ise tarakla, hafif yağlı ve jölelenmiş gibi duran bıyıklarını düzeltti; uçlarına yukarı doğru şekil vermeye çalıştı. Odaya gelip pencerenin önüne koyduğu tabaka ve lüleyi yeleğinin sağ cebine, sol cebine ise ayna ve tarağını koydu. Sağ cebine koyduğu tabakayı çıkarıp odadaki gömülü dolaptan aldığı tütünü tabakaya tıka basa doldurduktan sonra cebine tekrar koydu. Sağ el bileğine otuz üçlük tesbihi geçirip yine aynı eline çakmağını alarak kapıya yöneldi. Kapıya geldiğinde eşini ayakkabısını boyarken buldu. Minik oğlu ise daha yeni söktüğü okuma yazmasıyla çarpık, biçimsiz ve büyük küçük harflerle karışık yazdığı ?Mevlana Şekeri? yazılı kocaman defter yaprağını babasının eline iliştirdi. Babası belki unuturum deyince, minik çocuk işi şansa bırakmayıp on dakika uğraşarak yazmıştı bu yazıyı. Sürekli mızmızlanan diğer kardeşine de bir göz atıp babasına sınsıkı sarıldı. Gömleğinin yakasını dikleştirip ceketinin ve yatağının altına koyarak ütülediği pantolonunun ütüsüne dikkat eden babası ise onun kadar istekli sarılmadı. Sürekli ağlayan diğer çocuğunun elini sol eliyle tutup sağ elinin baş parmağını da yeleğinin cebine sokarak havalı bir poz takındı. Eşi ve evde kalan çocuğuna hoşça kal diyerek sabahın beşinde evden ayrıldı.
Uzun ve dolanbaçlı toprak yollardan Konya`ya geldiklerinde saat sekizi bulmuştu. Eski garajdan çarşıya dolmuşa binmek yerine yürümeyi tercih ettiler; onlara göre gidecekleri yer çok yakındı. Fizandan haberi olsa Fizan`ı bile hemen şurası diye tarif etme kapasitesine sahip olduğundan minik çocuğunun elinden tutup yarım saat yürümek ona pek dokunmayacaktı. Çarşıda bir kısmı açılmış, bir kısmı ise daha açılmamış dükkanların vitrinlerine bakarak yürüdüler. Kepenklere kıstırılmış gazetelerden birini, etrafını iyice kolaçan ettikten sonra çocuğunun şaşkın bakışları arasında sırıtarak koltuğunun altına kıstıran adam, çocuğunun elinden sıkıca tutarak aceleci adımlarla oradan uzaklaştı.
Devlet hastanesini sora sora ilerlerken çocuk sokakta gördüğü herşeye hayretle bakıyordu.İyi giyimli beyler, bayanlar ve öğrenciler koşuştururken minik çocuk ayağındaki Ermenek lastiklerinini sürüyerek babasıyla Alâeddinden geçti. Babası önüne gelene selam veriyordu ama nedense selam verdiği herkes bir garip bakmıştı onlara, sadece birkaç ihtiyar almıştı babasının selamını. Babası, kendisi gibi eski giysili bir simitçiye doğru yöneldi. Simitçinin yanına yaklaşırken camda elli kuruş yazan yazıyı okudu. Şuncacık simitle ekmek arasında fiyat farkı olmamasını ve herşeye rağmen canının çektiği simitten babasına aldırıp aldırmamayı milyon kez düşündü ama o daha karar veremeden babası simitçiye selam vermişti bile. Babası da karar verememişti galiba çünkü elini cebine bir sokup bir çıkardı. Babası simitçiye simitçi de babasına memleket sordu. Biraz konuştuktan sonra sustular, daha az önce tanıştığı adamın elini sımsıkı sıkan babasıyla oradan ayrıldılar. İnsan selinin arasından hastaneye doğru ilerlerken küçük çocuk birçok şey düşündü. Hastayım diye yalan söylediğine pişmandı ama Konyayı gördüğüne de mutluydu. Ama Konyayı hiç görmese galiba daha iyi olacaktı çünkü şehirdeki insanlarla kendileri arasında dünyalar kadar fark olduğuna ve onlar gibi asla olamayacağına inandı. Asıl önemlisi ise köyde herkesin saygı gösterip korktuğu ve muhtar seçtiği; kendisinin de övünerek babam şöyle babam böyle diye arkadaşlarına anlattığı babasını şehirde kimsenin takmamasıydı. Yani Konya babasının karizmasını çizmişti.
Konya Babanın Karizmasını Çizdi - Yorumlar
Yapılan Yorumlar
BENZER İÇERİKLERİlginizi çekebilecek diğer içerikler
Sınav hakkında 24 Aralık 2010
Yaşamın hikayesi 24 Aralık 2010
Dört kelebek 22 Aralık 2010
Gerçek arkadaş 14 Eylül 2010
SOSYAL MEDYADA BİZSitemizin sosyal medya hesapları
ÖNE ÇIKAN KATEGORİLER
FACEBOOK'TA BİZ
Hoşgeldiniz
kelebek.gen.tr – kelebek mirc - Tüm Hakları Saklıdır