afrika’nin bir bölümünde yasayan kaplanlar arasinda büyük bir dayanisma örnegi sergilenir. güçlü yagmurlar beraberinde korkunç yildirimlar tasirlar buralara. adeta gökyüzünü yirtan yildirimlar, yeryüzüne büyük bir gürültüyle inerler. tarihin içinde tanrilarin kavgasi ya da öfkesiyle anilir yildirimlar. sahici bir öfkenin yansimasina benzer gerçekten de.
ilginç olan bu siddetli yagmurlar yagarken kaplanlarin birlikte gerçeklestirdikleri bir olaydir. yogun yagmurlar sirasinda kaplanlar açik alanlara çikarlar. kismen yildirimlari karsi korunaklidir açik alanlar. büyük orman yanginlarina da neden olabilir bu yildirim düsmeleri.
açik alana toplanan kaplanlar yere uzanirlar. gruplar halinde yere uzanan kaplanlar kafalarini birbirlerinin kafalarina yaslarlar.
tek bir sey yüzünden!
eger birinin üzerine yildirim düserse, digerleri de onunla birlikte ölür. yanyana, gögüs gögüse, kafa kafaya duran kaplanlar böylece ölüme birlikte gitme yemini ederler. birisi öldügü anda digerleri de ölsündiye. birbirlerine sahip çikmak adina. dost olduklarini ispatlamak için.
ölümü birlikte karsilayarak birlikte olmanin en onurlu yüzünü tasirlar. kimse ihanet etmeden ve bir an olsun oradan kalkmayi düsünmeden öylece beklerler muhtemel bir ölümü.
dostlugun ölümcül fedakarligini paylasirlar.
kimi zaman kentin içinde de böyle gruplarin içinde oldugunuzu düsünürsünüz. omuz omuza bir yasam paylasiminda bulundugunuzu. statüler önemli olmaksizin yan yana uzanmis insanlar olabileceginizi düsünürken çildirtici bir süphenin esiri olursunuz. “acaba kalkarlar mi birden?” yildirim düstügü anda kalkabileceklerinin korkusu sarar bütün benliginizi.
güvenemezsiniz.
herkes birbirinin yüzüne süpheyle bakar.
kent, yildirim düstügünde yalniz kalanlarin aci hikayeleriyle doludur. her bir sokaginda, tek basina ölenlerin hazin izleri vardir kentin. emegini, gelecegini, gülümsemelerini paylasan insanlarin, müthis bir gürültüyle üzerlerine düsen yildirimlarin altinda, hiç ummadiklari bir anda tek basina kalmanin çaresizligi okunur yüzlerinden. asil soru sona kalanin kim olacagi sorunudur.
kimin hangi mazeretle kalkacagi…
ya da kimin yakin durdugu halde, digerlerine temas etmedigi…
bu yüzden kentin düsüs hikayelerinde trajik bir yalnizlik vardir. korkunun ve çikarlarin , her seye ragmen yasami kutsamanin verdigi bir ihanet duygusu.
her seye ragmen, onursuz da olsa, yasami kutsamanin tiksindiren yüzleri.
simdi böyle bir tedirginlik duygusu tasiyorum kendi içimde. kimseden emin olamiyorum sirf bu yüzden. dahasi gök gürültüleri duyuldugunda orada olabilecegimden bile kuskuluyum.
bu lanet olasi kuskular tek tek tüketiyor hepimizi.
yagmur yagiyor…
gök gürlüyor…
birazdan yildirimlar düsecek kentin sokaklarina…
Tarık Tufan
Yıldırımlar düşecek birazdan kentin sokaklarına - Yorumlar
Yapılan Yorumlar
BENZER İÇERİKLERİlginizi çekebilecek diğer içerikler
Yürüyen Merdivenler 10 Mayıs 2011
Çılgın Projelere İhtiyacımız Var 10 Mayıs 2011
Bugün sabah olmadı onlar için 10 Mayıs 2011
Macera mı? Güven mi? 24 Aralık 2010
SOSYAL MEDYADA BİZSitemizin sosyal medya hesapları
ÖNE ÇIKAN KATEGORİLER
FACEBOOK'TA BİZ
Hoşgeldiniz
kelebek.gen.tr – kelebek mirc - Tüm Hakları Saklıdır